Multitasking
Uzun yıllar multitasking – çoklu görev yapabilmenin gücüne inandım. Aynı anda mail yazıp, telefonla görüşüp, bir çalışma arkadaşımla işle ilgili bir durumu tartışabilmek ve öte yandan imza atılacak dokümanları incelemek asıl verimlilik değilse neydi sizce? Şirketlerde beklenilen yetkinlikler arasında multitasking’i görmek şöyle dursun kendimden beklentim bunu en iyi şekilde yapabilmekti.
Oysa gerçekler multitasking’in bir efsane olduğunu söylüyordu. “Size multitasking iyi bir şeydir veya kötü bir şeydir diyemem, çünkü, multitasking diye bir şey yoktur” der Dave Crenshaw The Myth of Multitasking kitabında. Peki! O halde yaptığımız şey nedir?
Aslında multitasking yapıyorum diyenlerin çoğunun switchtasking yaptığını söyleyebiliriz. “Switchtasking – görev değiştirme”, aynı anda birden çok işi yapmaya çalışmaktır. Mesela dizi izlerken, mesaj yazmak gibi. Dikkat dizi ve mesaj arasında gidip gelir. Dikkat her değişiminde biraz daha zedelenir, beyin biraz daha yorulur ve getirilen dikkatin performansı düşer. Düşen performans, artan strese neden olur. Tahmin edeceğiniz üzere bunun da bir maliyeti olur. Zaman, verimlilik kaybının yanısıra, hızlı yorgunluk sonuçlarından biridir. Çünkü dikkatin başka bir yere gitmesi ve daha sonra tekrar orijinal işe getirilmesiyle, yeniden işe odaklanmak ve tam konsantrasyona yükselmek ortalama 15 dakika alabilmekte.
Bu durumun kaçınılmaz en büyük maliyeti ise hayatımıza olan etkisidir. Switchtasking rutinimizde yer almaya başladıkça, onu bir tutum olarak kanıksamaya başlarız ve bu durum ise hayatımıza sirayet eder. Yaptığımız işlerin kalitesi düşer, ortaya çıkan hatalar, mutsuzluk getirir. Ortam artık tükenmişlik için uygun hale gelmiştir. Hikaye burada bitmez. İlişkiler de bundan nasibini alır. Göz temasından yoksun ilişkiler ortaya çıkar. Aynı anda hem mail yazıp hem de karşımızdakini dinlemeye çalışıyoruzdur ve farkında olmadan kayıtsızlık, saygı ve sevgiden yoksun mesajlar gönderiyor olabiliriz. Siz böyle bir ortamda kendinizi nasıl hissedersiniz?
Richard Davidson ve Daniel Goleman’ın Karakteri Değiştirmek kitabında, switchtasking’in sık yaşanmasının bizim üzerimizde bıraktığı bir etkinin de bilincimizde bıraktığı hasar olduğundan bahsedilir. Bu hasar, dikkat dağıtıcı şeyleri (gürültü), odaklanmayı hedeflediğimiz şeyden (sinyalden) ayırd etme becerimizdeki azalmadır. Gürültü ve sinyal bir süre sonra zihinsel karışıklığa neden olur ve bu durum ise asıl önemli olan şeye tutunma kapasitemizde düşüklük yaratır. Sonuç, yoğun dikkat dağınıklığı ve genellikle alakasız bir çok uyaran tarafından ele geçirilme sıklığında artıştır.
Günümüzün uyaran bombardımanında dikkati bilinçli bir şekilde kullanabilmek hepimizin geliştirmesi gereken bir beceri haline geldi. Bilişsel kontrolü ve dikkat kasını güçlendirmemizi sağlayan yöntemleri ise bir sonraki yazıda konuşalım.
0 yorum